Giriş
Bitkiler, yaşamsal aktivitelerini sürdürebilmek için suya ihtiyaç duyar. Bu makalede bitkiler için suyun öneminden ve suyun bitkilerin gelişim aşamalarndaki fonksiyonlarından maddeler halinde bahsedilecektir.
1.Bitkiler, yaşamsal aktivitelerini sürdürebilmek için suya ihtiyaç duyar.
Bitkiler gelişme ve büyüme dönemleri boyunca, (a) çimlenme, (b) Birinci Büyüme Dönemi ( fide dönemi ve çiçeklenme ve meyve tutumu evresi) , (c) İkinci Büyüme Dönemi ( meyve büyüme ve hasat evresi) toprakta yeterli suyun bulunmasını isterler. Bunun tersi olursa yani toprakta yeterli su bulunmaması halinde ve bulunsa bile kötü drenaj sorunsa bu durum bitkilerin hoşuna gitmez.
Bitkiler açısından toprakta suyun az olması,su moleküllerinin toprak zerrecikleri tarafından tutulma gücünün artması dolayısı ile bitkinin suyu topraktan alabilmesi için köklerinin tarafından daha yüksek basınç uygulamak zorunda kalması demektir. Buda bitkinin ürün yapmak için kullanacağı enerjiyi su alımı için kullanmasına yol açar.. Böylece verim azalması gerçekleşir.
2.Bitkilerde Suyun Çimlenme Aşamasındaki Önemi
Tohumların hasarsız ve düzenli çimlenebilmesi için suyla temas etmesi gerekir. Tohum bulunduğu ortamdan su alarak canlanmaya ve çimlenmeye başlar. Su, öncelikle tohumu şişirir ve besi dokularındaki özel enzimler yoluyla parçalanmasını sağlar.
3. Suyun Bitki Besin Maddelerinin Alımı Üzerine Etkileri
Macro bitki besin maddeleri (Azot, fosfor, potasyum, kalsiyum, magnezyum ve kükürt gibi) ve mikro besin elementleri (demir, kalsiyum, çinko vb.) su sayesinde toprakta, suda çözünebilir tuzlar halinde bulundukları için kökler tarafından bitki bünyesine alınır.
Bitkide suyun kullanıldığı bir başka olguda toprakta bulunan azotunun bitkiye alınımı ve azottan proteinlerin yapımıdır.Bitkiler tarafından su alınmadığı aşamalarda bitkideki karbonhidrat / protein dengesi, proteinler aleyhine bozulur. Bu durumda bitkide gevrekleşmeler başlar.
Bitkide su gündüz yapraklarda yapılan asimilatların geceleyin yapraklardan bitkinin diğer kısımlarına taşınmasında ve enerji oluşumunda kullanır. Su yetersizliğinde asimilatların bitkide transferi yapılamaz. Yapraklarda üretilen karbonhidratlar yapraklarda birikmeye başlar. Bu durumda yani yapraklarda asimilat birikiminde yaprak damar aralarında kabarıklıklar, yaprak ayasının kabalaşması ve gevrekleşmesi, yaprakların kıvrılması semptomları oluşur. Böyle yapraklar elle sıkıştırıldığında gevrek olmaları nedeniyle çıt diye kırılır. Bu belirti damar tıkanıklığına yol açan bazı virus hastalıklarının bitkide olasında da görülür.
4. Suyun Fotosentez Üzerine Fonksiyonu
Bitkiler fotosentez için gerekli suyu topraktan kökleri ile alarak yapraklara taşıması gerekir. Su özümleme için gerekli bir moleküldür.
Bitkilerde suyun önemli olduğu bir diğer aşama fotosentezdir. Fotosentez bitkilerin topraktan suyu, havadan karbondioksiti alarak bunları yapraklarda güneş ışığı sayesinde sentezleyip bunlardan karbonhidratları üretmesi olarak tanımlanabilir.
Yapraklarda sentezlenen bu şekerli, nişastalı maddelerin bir kısmı yine topraktan alınan azot ile birleştirilip proteinler ve diğer azotlu maddelerin imalatı yapılır. Yapraklarda üretilen gerek şekerli ve nişastalı maddeler gerekse sair proteinlerin bir kısmı meyvelere bir kısmı bitki ucu, yaprak koltukları gibi büyüme noktalarına gönderilerek bitkinin kendisinin sürgün, dal, kök ve yaprakların oluşumu ve gelişmesi sağlanır.
Bu aşamada bitki yeterli suyu bulamazsa ne olur? Yapraklarda yeterli asimilatlar yapılamaz. Besin maddelerinin, hücrenin yapı taşına dönüşmesi olayına özümleme, asimilasyon veya anabolizma denir. Bitkide özümleme askıya alındığında (a) Meyve büyümesi yavaşlar veya durur. (b) Sürgün gelişmesi yavaşlar veya durur. (c) susuzluğun devam etmesi durumunda fazla susuzlukta kök uçlarındaki gelişme de durur.
5. Bitkilerin Dik Durmasında Su Etkinliği
Bitki yaşam aktiviteleri içinde suyun ilk olarak ivedilikle kullanıldığı yer, hücrelerin şişmesi ve büzüşmesidir. Neden mi? Hücrelerin gereksinimi olan birçok madde osmozis adı verdiğimiz bu olayla hücre içine alınır. Eğer bu faaliyet gerçekleşmeyecek olursa bitkide yaşam külliyen durur. Bu açıdan değerlendirildiğinde S U aynı zamanda bitki hücrelerinde yer alan bitki öz suyunun yoğunluğuna bağlı olarak, hücreler arasında meydana gelen turgor basıncı, otsu bitkilerin dirençli olması ve dik durmasını sağlayan bir kuvvettir.
Bitkiye yeterli suyu bulamazsa ilk ortaya çıkan durum turgor kaybıdır. Turgor kaybı hücrelerin normal hacimlerini, büyüklüklerini yani şişkinliklerini koruyamamalarıdır. Bu olgu nedeniyle bitkilerin boyun büktüğü görülür. Semptomları bitkinin tepe kısımlarından başlayarak gelişen bir pörsüme ve solma şeklinde ortaya çıkar. Gündüz tepeler solar sarkar. Havanın daha serin olduğu gece saatlerinde, bu solma kaybolur. BÜ da göstermektedir ki bitkilerde su kontrolünü sabah saatlerinde yapmak gereklidir. Sabah saatlerinde yapılan kontrolde solgunluk, bütün bitkileri kapsayacak şekilde ise bitkiler susuzluk yönünden ihtiyaçlı bir noktada bulunuyorlar demektir
6.Bitkilerde Solunum İçin Suyun Kullanımı
Bitkide suyun kullanıldığı başka bir olgu solunumdur. Solunum 7/24 saat bitki yaşadığı sürece her zaman devam eder. Bitkide başta yapraklar olmak üzere kök dahil bütün organlarında olur.
Bitkide solunumun dokulara oksijeni almak ve besin maddelerini yakarak gereken enerjiyi alımın ardından karbondioksiti dışarı atmak için yapılır.
Solunum olayı ile şeker, nişasta bünyelerine su alarak parçalanır. Enerji elde edilir. . Bu enerji bitki hücrelerindeki biyosentez olaylarında ve diğer hayat aktivitelerinde ve hidrolizde kullanılır.
Su kısıtında bu maddelerin bünyelerinde birikmiş halde bulunan enerji de açığa çıkamaz. Enerji tıpkı su gibi hayatın vazgeçilmezlerinden biridir.